Seyahat | Rodos

Yine yeni yeniden Rodos...

Her gittiğimde başka bir güzelliğini keşfediyorum bu adanın.. Bu da Rodos'la ilgili 3. postum olabilir :)

Merak edenler için de biraz anlatmak istiyorum, adanın tarihi zaten milyonlarca kaynakta var ben benim gözümden anlatmak istiyorum size bugün, bir daha...

Marmaris'ten parıl parıl bir bahar sabahı çıkarsınız yola, limana gidersiniz...

Sabah 09:15 seferi için 08:30'da limanda olmanız yeterli olacaktır..

Yaklaşık 1 saatlik bir deniz yolculuğu sonrasında hop limandasınız. Limanı maalesef tam bir hayal kırıklığı, koskoca adaya ve Avrupa'ya yakışmayacak şekilde küçük ve yetersiz. Bir tek gümrüksüz satış mağazası güzel, ama onda da bu sefer çok fazla ürün eksikliği vardı. Ama alkol alıcaksanız eğer fiyat olarak hem bizim gümrüksüz mağazalarımızdan daha ucuz hem de bol bol kampanyaları var..

Neyse adaya girdiniz, sırtınızı verdiniz limana çıktınız kapıdan sağa dönüyorsunuz ve Old Town (Eski Şehir)'in kapılarından birisi karşınızda..

Bütün çarşı içinde envayi çeşit mağazalar olmasına rağmen dokuyu çok güzel korumuşlar ve zarar vermemişler, zaten Unesco'nun da Dünya Mirasları Listesinde yer alıyor Old Town. Hipokrat Meydanı'nda oturup frappe içmek neredeyse bir zorunluluk, frappe Rodosla özdeşleşmiş artık, herkesin önünde koca bir bardak görmeniz mümkün...

Old Town da gezebileceğiniz bir sürü müze var, hediyelik almanız için bir çok mağaza, ve dinlenmek için bir sürü cafe... He bir de Rodos'un şemsiyesi meşhur, almadan dönmeyin. Şemsiyeyi de Old Town'da ufacık bir dükkanda Türk bir amca var mutlaka ondan alın. 

Buradan sıkıldıysanız ve asıl amacınız alışveriş yapmaksa sizi New Town (Yeni Şehir) dedikleri bölgeye alalım.Burada Zara, Mango, H&M, Sephora, Oysho gibi bir çok mağazadan alışverişinizi yapabilirsiniz. Ve yine çeşit çeşit ve Old Town'a göre daha modern olan restaurantlarda ne isterseniz bulabilirsiniz. 

Biz bir değişiklik yapıp öğleden sonra Lindos'a geçtik, hem de motor kiralayarak :) 250 cc lik bir motor ile 50 dakikada vardık Lindos'a.. Daha önceden otobüs ile gitmiştik, ama bu sefer motorla gidince insanın algıları daha mı açık oluyor ne bir sürü güzellik gördüm yol boyunca. Ve Lindos bana çok daha çekici geldi bu sefer. Hatta seneye mayıs ayında evleneceğimiz ve sezon öncesi uzun bir balayı yapma fırsatımız olmayacağı için 3 gün buraya kaçarız diye düşündüm :) Denizi pırıl pırıl, kumsalı altın gibi... Her yer beyaz mavi.. Nasıl güzel, nasıl sempatik.. Daracık sokaklar, kapısı sonuna kadar açık evlerler sıcacık kucaklıyor insanı Lindos...Buradan da tekrar geleceğim diyerek ve tatilimizle ilgili hayaller kurarak ayrılıyorum.. 

Dönüşte 17:00'da kalkan sefer için 16:30'da limanda olmanız yeterli, ama gümrükte vakit geçirelim derseniz biraz daha erken gitmekte fayda var.

Kısacası imkanınız, vizeniz ve gezesiniz varsa Rodos'a gidin, bir zamanlar bizim olan toprakları görün... Aklınıza takılan birşey olursa bana ulaşabilirsiniz seve seve yardımcı olurum :)

Ve gün içinde alkollü birşey içip serinlemek isterseniz, şu aşağıdaki şişeyi benim için devirin :)