Çarşamba, Haziran 19, 2013

Rujun Hikayesi...

Annemizin topuklu ayakkabılarını giymeye başlamamızla aynı döneme denk gelir rujlarını sürüp evcilik oynamamız :) Yüzümüzün gözlerimizden sonra en çok öne çıkan yeridir Dudaklarımız... Ateşli bir Fransız öpücüğüyle taçlandırılan, gülümsediğiniz zaman ışıltılar saçan dudaklarımıza gereken ilgili gösteriyor muyuz peki? Ara ara peeling yapıp, çatlamasın diye koruyucu kremler kullanıyor muyuz? Bir çoğunuzun tabiki dediğini duyar gibiyim... Ev yapımı ballı toz şekerli peeling ile dudaklarınızdaki ölü kısımları temizleyebilir, renklerini açığa çıkarabilir yumoş yumoş dudaklara sahip olabilirsiniz...
Ve makyajın son rötuşu Ruj... Sürülmeden makyaj tamamlanmaz, eksik kalınır....
Neymiş peki rujun hikayesi;

Ruj kelimesi Fransızcada "kırmızı" anlamına gelen"rouge" kelimesinden gelmektedir. Rujun içinde ozokerit, lanolin ve ceserin mumları, balmumu, kastor yağı, beyaz mineral yağı, lanolin yağı, hidrolenmiş bitkisel yağlar, oleil alkol ve bromo asitler bulunmaktadır. Dünyada her üç kadından biri ruj kullanmaktadır ve hayatı boyunca bir kadın ortalama altı gram ruj yutmaktadır.



Antik Mezopotamyalı kadınlar, büyük ihtimalle ruju icat eden ve kullanan ilk kişilerdi. Yarı değerli mücevherleri öğüterek dudaklarını boyamak için bunları kullandılar. Antik İndus Vadisi Uygarlığı, yüz boyamada ruju dudaklarına sürdüler. Antik Mısırlılar, karıştırdıkları çeşitli bitki ve hayvan yağlarını kızıl kurşun ve demir oksitle renklendirip dudaklarına sürdüler. Karışımdaki pas kokusunu gidermek için kullandıkları malzemeyse doğal malzemelerdi.
İslam'ın Altın Çağı'nda Arap Endülüs kozmetikçisi Abu al-Qasim al-Zahrawi, katı rujları buldu. Ortaçağ Avrupasında, ruj kilise tarafından yasaklandı ve "şeytanın cisimlenmiş hali" olarak düşünüldü, kozmetikler fahişeler için ayrıldı. 18. yüzyılda ruj erkekler arasında da yaygınlaştı ve Fransız mahkemelerinde yüzlerini öne çıkarmak isteyen görevliler dudaklarını boyarlardı.
19. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'nde ruj, kırmızı boya ile renklendirildi.
Diye anlatılmış özgür ansiklopedi Wikipedi' de....

Ruj rengimizi ten rengimize göre seçebileceğimiz gibi, makyajımıza göre de seçebiliriz...  Mat ve parlak olma özelliğine göre seçim yapılabilir.. Mat rujlar kalın dolgun dudaklar için uygunken, parlak rujlar ince ve açık renkli dudaklara önerilir...Eğer doğal bir ruj rengi kullanmak istiyorsanız kendi dudak rengimizin 1 yada 2 ton koyusunu kullanmamız güzel bir görüntü sağlayacaktır. 
Rujumuzu ten rengimize göre seçmeniz daha başarılı bir yöntem olacaktır. Açık tenliysek eğer doğal tonları kullanabilir, bu tonları doğal bir makyajla tamamlayabilir yazın dokusuna uyum sağlayabiliriz, Kırmızı ve bordo tonlarını ise gece makyajlarında kullanabilir seksi bir görüntü elde edebiliriz.  Eğer esmer bir cilde sahipsek kayısı ve şeftali tonları dudaklarımızda doğal bir görünüm sağlayacaktır.  Ayrıca şeker pembesi tonları sevimli bir görüntü elde etmemize yardımcı olacaktır, gece makyajımız içinse kırmızılar ve mor tonlarını cildimiz çok güzel taşıyacaktır. 
Uzmanların verdiği en önemli not ise eğer abartılı bir göz makyajı yapmışsak, rujumuzu doğal tonlarda seçmemizdir.. Eğer kırmızı ruj kullanacaksak makyajımızı hafif tutmak ya da gri dumanlı tarzda makyaj yapmak güzel bir görüntü elde etmemizi sağlayacaktır. 
Ben bir kaç yıldır Dior'un resimde gördüğünüz rujlarını, ve pratikliği, dokusu ve renkleri nedeniyle de Clinique' in Chubby Stick rujlarını kullanıyorum. Ayrıca dudaklarım çatladığında Burt's Bees 'in dudak koruma kremini ve Nivea' nın vişneli koruma kremini kullanıyorum. 


Haydi şimdi gidip rujlarımızı tazeleyelim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder