Pazar, Mayıs 26, 2013

Haftasonu Kaçamağı...

Haftasonumu konferans için gittiğim Bodrum'da geçirdim...Gözdecim de bizimle geldi:)
Turgutreis Kadıkale'de ki Yasmin Resort Otel'de kaldık..
Öncelikle otelle ilgili bir kaç bilgi vereyim. Odaların çoğu deniz manzaralı ama hepsi ana binanın dışındaki Club odalar.  Çok geniş değil ama 2 kişinin kalabilmesi için yeterli diyebilirim..  Odalara golf arabalarıyla çıkabilirsiniz, arabayı tek başınayken kaldırmıyorlar dolmasını beklemeniz gerekiyor, odalara çıkan yol çok dik bu nedenle yürüme zorluğu çekenler ve yaşlılar için çok uygun değil... Otelin konsepti herşey dahil, ve herşey dahil demek bol ama kalitesiz yemek demek... İlk girdiğim gün akşam yemeğiyle başladım, açıkbüfede et namına (arkadaşlarımın söylediğine göre çok kötü bi rosto) vardı onun dışında tavuk ve balık, tabağıma balık ve salata aldım... hayatımda bu kadar rezil bir balık görmedim açıkcası... sadece salata yiyerek kalktım masadan..  Alkolleri herşey dahil sistemde bildiğiniz üzere yerli kullandıklarından baya kötüydü, baş ağrısı yapabilecek cinsten votkalar tekilalar vardı. ben kendimi garantiye aldım likör ne kadar kötü olabilir diyerek sadece kahve likörü içtim...
Sabah kahvaltısında çok eksik vardı, mesela en önemlisi domates salatalık yoktu, pancake omlet bide peynir yedim.... Çay için sıra beklemek zorundasınız ve benim gibi sabahları çay içmeden kendine gelemeyenlerdenseniz beklersiniz. Sıra bana geldi aldım çayımı ama böyle bişey yok sanırsın 3 gün önce demleyip haşlama yapmışlar çayı. Ortalıkta dolaşan servis elemanı yoktu su alabilmek için baya bi çırpınmam gerekti.. Tam olarak 24 saatimi geçirdiğim otelde tabiri caiz ise hem aç hem susuz kaldım... Ayrıca temizlik açısından da baya şüphe ettim ne yalan söyliyim..
Geç çıkış yapacağımı belirttim tamam dediler, buna rağmen 12 de kapımızı kitlediler ve açtırmak için 15 dakika güneşin altında beklememiz gerekti. neyse dedim tamam daha 2 saatim vardı çıkmama hop 15 dk sonra housekeeping geldi camı tıklıyo...

Aradılar neymiş efendim odanın misafiri gelmiş, arkadaşım madem öyle bana geç çıkış sözü verme ki bende rezil olmayayım aceleyle hazırlanıcam diye... Neyse bi şekil hazırlanıp çıkış yaptım tabi...
Deniz kenarı çakıl taşı sadece, deniz ayakkabısıyla girmek lazım ya da iskeleden atlamak...
Yani kısacası oteli sevmedim kimseye tavsiye etmem...
Cuma akşamı can ciğer arkadaşım kardeşim Fırat geldi yanımıza çok da iyi oldu çok eğlendik...
Konferansın bir kısmını yıllarca yapmadığımın aksine havuza girerek ve güneşlenerek geçirdim.. Ohh miss..
Öğleden sonraki oturum keyifliydi, konuşmacı konuk Sarp Akkaya idi çok güzel bi konuşma oldu.. sonrası kulüp sunumları, ödüller falan fıstık bitirdik konferansı... sonra hemencecik bikinileri giyip hop havuz başına :)
Akşam da 19:00 sularında ayrıldım otelden galaya kalmadım, çok konforlu bir arabanın arkasında uyuya uyuya evime döndüm:)

Herşeye rağmen neredeyse 1 senedir görmediğim dostlarımı görmek onlarla vakit geçirmek çok iyi geldi...

Hamiş: Bundan sonra nolur nolmaz mutlaka yanında su taşınıcakmış otele giderken, suları çok kalitesiz bilinmez markalar olabiliyomuş...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder